Turkey: CFWIJ condemns the police violence against journalists while covering the Boğaziçi Protests
April 1, 2021, İstanbul – Police intervened in the Boğaziçi University’s student protests which took place today in İstanbul. More than 30 students were detained and many journalists including women reporters were deliberately prevented and brutally attacked by the police. At least four women journalists, who were in the scene, were affected by tear gas and beaten. The Coalition For Women In Journalism (CFWIJ) strongly condemns police violence against journalists. We demand the Turkish state to provide a safer environment for our colleagues rather than attacking them.
Many students gathered today in İstanbul / Kadıköy to demand their imprisoned friends Şilan Delipalta and Anıl Akyüz to be freed before their trial will be held tomorrow. While about 30 students were detained, many of our colleagues, including female journalists, were prevented from the scene by the police. Journalists were battered. Many journalists were affected by the tear gas on the crowd.
In the footage reflected by Cumhuriyet Newspaper reporter Tuğba Özer was blocked while filming the detainees. In her post on Twitter, she said, “The police intervention continued in the custody vehicle. Journalists were prevented from filming."
Speaking to the CFWIJ, BirGün reporter Meral Danyıldız said that she was not beaten, however, she was verbally abused by the police saying, "Turn off the camera", "Move forward", "Leave this place immediately" The video Meral shared with us, it can be seen that despite showing her press credential and underlining she is a ‘press’ she was stopped filming by the police.
The pressure applied to the female journalist in Turkey, "Especially female journalists are subjected to physical or verbal intervention when filming / is being exposed to violence. We also hear that many female journalists are physically attacked while trying to do their job and scream ‘I am press’ over and over again,” Meral said. “However, these screams are still not heard," she continued.
She summarised that “There is not much difference between a journalist or any citizen in the field. To do our job, we need to make a lot of effort to speak (to police) and we are constantly in a position that we need to convince them. Besides, we have to face intense violence. There are the situations behind the scenes of my colleagues who are brutally violated."
Sendika.Org reporter Derya Saadet, who covered the developments on the grounds, was among those who followed the protest. Speaking to the CFWIJ, Derya said that while she was following the demonstration, although it is not certain, a student or a policeman shook her shoulder. She added that she was also affected by the tear gas.
The official Twitter account of the Sendika.Org shared footage from the scene and clearly, reporter Zeynep Kuray was prevented while filming the students.
The Coalition For Women In Journalism keeps a close eye on the developments in Turkey. Since the beginning of 2021, we documented at least ten female journalists have been beaten while covering in the field, and nine have been detained. We strongly condemn police violence against journalists in the country. We urge the Turkish state to ensure the safety of our colleagues instead of using violence. We reiterate once again that our primary duty as a journalist is to inform the public and that our profession cannot be barred under any circumstances. Journalism is not a crime.
Türkiye: CFWIJ Boğaziçi Üniversitesi protestosunu takip eden gazetecilere uygulanan polis şiddetini kınıyor
1 Nisan 2021, İstanbul – İstanbul Kadıköy’de Boğaziçi direnişi sırasında gözaltına alınarak tutuklanan öğrenciler için bir araya gelen kalabalığa polis saldırdı. Eylemi takip eden ve aralarında kadın meslektaşlarımızın da bulunduğu birçok gazeteci polis tarafından engellenerek darp edildi. Gazetecilikte Kadın Koalisyonu (CFWIJ) olarak gazetecilere yönelik polis şiddetini kınıyor, yetkililerden meslektaşlarımıza saldırmak yerine haber yapabilmeleri için güvenli bir ortam sağlamalarını talep ediyoruz.
Boğaziçi Üniversitesi’ne atanan yeni rektör Prof. Dr. Melih Bulu’yu protesto ederken gözaltına alınarak tutuklanan öğrenciler Şilan Delipalta ve Anıl Akyüz’ün yarın görülecek davası öncesinde, arkadaşlarının serbest bırakılması için bir araya gelen öğrencilere polis saldırdı. Yakşalık 30 öğrenci gözaltına alınırken, kadın gazeteciler dahil birçok meslektaşımız polis tarafından haber takibi yapması engellendi. Gazeteciler darp edildi. Kalabalığa sıkılan biber gazından birçok gazeteci etkilendi.
Cumhuriyet Gazetesi muhabiri Tuğba Özer’in objektifine yansıyan görüntülerde, gözaltına alınan öğrencileri çekmeye çalışan gazeteciler polis tarafından engellendi. Tuğba Özer, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, “Polis müdahalesi gözaltı aracında da devam etti. Gazetecilerin çekim yapması engellendi.” ifadelerini kullandı.
Gazetecilikte Kadın Koalisyonu’na konuşan BirGün muhabiri Meral Danyıldız, kendisinin darp edilmediğini ancak polis tarafından “Kamerayı kapat”, “İlerle”, “Boşalt burayı” gibi ifadelerle sözlü tacize uğradığını ve haber takibi yapmasının engellendiğini söyledi. Danyıldız’ın paylaştığı videoda “Basınım ben” demesine rağmen polis tarafından engellendiği görülüyor.
Gazeteci Türkiye’de kadın meslektaşlarına uygulanan baskıyı, “Özellikle kadın gazeteciler eylem sırasında çekim yaparken çeşitli fiziksel veya sözlü müdahale/şiddete maruz bırakılıyor. Çoğu kadın gazetecinin işini yapmak isterken fiziksel müdahaleye maruz kalıp, defalarca “Basınım” diye çığlık attığını da yine biz alanda duyuyoruz. Ancak bu çığlıklara yine kulak verilmiyor.” diyerek sözlerine devam etti. Danyıldız, “Alanda bir gazeteci ile herhangi bir yurttaş arasında alanda pek bir fark yok. İşimizi yapmamız için yoğun efor harcamamız, dil dökmemiz, sürekli ikna edici konumda bulunmamız gerekiyor. Bunun yanında yoğun şiddeti göğüslememiz gerekiyor. Meslektaşlarımın çektiği tüm görüntülerin perde arkasında bu durumlar var.” ifadeleriyle gazetecilerin yaşadıkları sorunları özetledi.
Haber takibi yapan Sendika.Org muhabiri Derya Saadet de protestoyu takip edenler arasındaydı. Koalisyona konuşan Saadet, kesin olmamakla birlikte haber takibi yaparken öğrenci veya bir polisin kendisine omuz attığını, polisin sıktığı biber gazından etkilendiğini söyledi.
Sendika.Org haber sitesinin resmi Twitter hesabında paylaştığı görüntülerde muhabir Zeynep Kuray’ın da görüntü almasının engellendiği anlaşılıyor.
Gazetecilikte Kadın Koalisyonu olarak Türkiye’deki gelişmeleri yakından takip ediyoruz. 2021’in başından beri en az on kadın gazetecinin sahada haber takibi yaparken darp edildiğini, dokuzunun ise gözaltına alındığını kaydettik. Türkiye’de gazetecilere yönelik uygulanan polis şiddetini kınıyoruz. Türk yetkililerden şiddet uygulamak yerine meslektaşlarımızın güvenliğini sağlamalarını talep ediyoruz. Gazeteci olarak birincil görevimizin kamuoyunu bilgilendirmek olduğunu ve mesleğimizin engellenmesinin hiçbir koşulda kabul edilemez olduğunu tekrar hatırlatıyoruz. Gazetecilik suç değildir.
***
Gazetecilikte Kadın Koalisyonu, kadın gazetecilere yönelik küresel bir destek örgütüdür. Dünyanın dört bir yanındaki birçok ülkedeki kadın gazeteciler için mentörlük projesine öncülük eden ve kadın gazeteciler için özgür basın ortamına odaklanan ilk örgüttür. Kadın Gazeteciler Koalisyonu olarak dünyanın herhangi bir yerindeki kadınlara yönelik her türlü suistimalin durumunu ayrıntılı bir şekilde belgelemekteyiz. Bireyler ile kurumları biraraya getiren sistemimiz, kadın gazetecilerin endüstride çalışmasına yardımcı olmak için gereken deneyim ve danışmanlığı bir araya getirir. Amacımız, kadın gazetecilerin güvenle çalışabileceği ve gelişebileceği güçlü bir mekanizma geliştirilmesine yardımcı olmaktır.
Daha fazla bilgi için web sitemizi ziyaret edebilirsiniz: www.womeninjournalism.org