READ TURKISH STATEMENT BELOW.

October 5, 2021, İzmir – Journalist Ruken Demir appeared before an İzmir court today (Tuesday) as it took up the terrorism case against her. However, Ruken’s trial was postponed yet again as the Cyber Crime Bureau did not submit its report. The hearing was adjourned till January 12, 2022, without any proceeding.
Ruken is accused of “being a member of an armed terrorist organization”. The case against her is based on interviews she conducted for news reports on hunger strikes in prisons and inmate conditions. Arrested in November 2019, Ruken was released after 115 days of harsh detention, wherein she was subjected to inhumane treatment and police brutality. All seven hearings of the case, including today’s, have adjourned without significant process in the case.

The Coalition For Women in Journalism (CFWIJ) believes that the court’s insistence on receiving the Cyber Crime Bureau’s report, which pertains to digital materials unrelated to Ruken, is a tactic to continue judicial prosecution of the journalist. Her counsel has argued that the awaited report is not relevant to the case at hand.

However, when the Cyber Crime Bureau failed to complete its investigation and submit its report before 19th High Criminal Court despite being directed to do so at today’s hearing, the court postponed the trial for the seventh time. 

"They are trying to intimidate us by dragging us to the courts. But they should know that we know our [rights] and will continue to fight back with objective reporting despite such psychological pressures," said Ruken, speaking to CFWIJ.  

CFWIJ denounces the charges levelled against Ruken, a reporter at the Mezopotamya Agency, which is critical of the incumbent government. We believe Ruken is being prosecuted because of her critical reporting and demand that she be acquitted of all politically motivated charges. We reiterate that journalism is not a crime. 

Speaking to the CFWIJ, Ruken's lawyer Zafer İncin said the journalist's professional activities and interviews were being painted as terrorism. The charges against her are baseless, he added. Zafer believes that the charges against Ruken will eventually be dropped and she will be acquitted like Jin News reporter Melike Aydın, who was implicated in the same investigation. He added that despite repeated contentions before the court that none of the digital materials in question relate to Ruken, the court has insisted on the bureau’s report. If the report is completed by the next hearing in January, the court may announce its verdict, he hoped. 

When asked about the journalist's extended trial process, Zafer stressed on the mala fide intent of the Turkish authorities when pursuing cases against journalists. “Of course, I can easily say that there is no goodwill and that the free press is severely [and frequently] interfered with. Here, I can say that the right of dissident and different-minded people to access the news is also [being] violated.” 

Journalists critical of Recep Tayyip Erdoğan’s government can easily find themselves facing baseless charges, said Zafer, adding that the current environment was stifling for journalism. “This is the clear intention behind these trials. The situation where the existing pressure makes it impossible to do journalism. But I still believe Ruken will be acquitted in line with the decisions of the Constitutional Court,” he said, referring to past rulings in similar cases. 

Two journalists, Ruken and Melike, were arrested on November 16, 2019 after their homes were raided in simultaneous operations. Ruken was beaten by the police during her detention. She was also subjected to a strip search when she was delivered to the prison. The journalist faced inhumane living conditions and rights violations while in police custody. She was banned from sending and receiving letters. The authorities accused her of leaking information, even from behind the prison walls. Her left eye was also giving her trouble. Despite the prison doctor confirming her health issue, she was not able to transfer to a hospital.

After remaining 115-days behind bars, the journalist was eventually released conditionally with a travel ban on the first hearing held on March 6, 2020.

At previous hearings, the change of the court board and the Cyber Crime Bureau’s were cited as reasons for postponing her trial.

In September, the CFWIJ documented the ongoing court cases against 10 women journalists. Similar patterns could be seen across these cases with trials prolonging due to changes of the court committees or reports pending by government agencies and institutions. We are aware that these tactics are used to intimidate journalists and silence critical voices. We demand the Turkish judiciary and government to respect freedom of the press and abandon such intimidation tactics. Ruken Demir must be acquitted of all politically motivated charges immediately.

Türkiye: CFWIJ gazeteci Ruken Demir’in avukatı Zafer İncin ile konuştu. “Özgür basına yönelik çok ciddi müdahale var.”

5 Ekim 2021, İzmir – Gazeteci Ruken Demir’in terör suçlamalarından yargılandığı davaya bugün İzmir’de devam edildi. Gazetecinin duruşması, Siber Suçlar Bürosundan beklenen raporun hala tamamlanmaması nedeniyle yedinci kez ertelendi. Bir sonraki duruşma, 12 Ocak 2022’de görülecek. Gazetecilikte Kadın Koalisyonu (CFWIJ) beklenen raporda incelenen dijital materyallerin Ruken’e ait olmamasına rağmen mahkemenin duruşmayı ertelemesindeki esas nedenin gazeteciyi yıldırma amacı taşıdığına inanıyor. Gazetecilik suç değildir. Ruken Demir derhal beraat edilmelidir. 

 Mezopotamya Ajansı (MA) muhabiri Ruken Demir’in ‘silahlı terör örgütü üyeliği’ suçlamasıyla yargılandığı davaya bugün İzmir 19’uncu Ağır Ceza Mahkemesinde devam edildi. Daha önce de Siber Suçlar Bürosundan talep edilen dijital materyallerin incelenmesi tamamlanmadığı için ertelenen duruşmalara bugün bir yenisi daha eklendi. Mahkeme aynı gerekçeyle gazetecinin duruşmasını yedinci kez erteledi. Bir sonraki duruşma 12 Ocak 2022 tarihinde görülecek. 

 Dava sürecine dair CFWIJ’e konuşan Ruken Demir’in avukatı Zafer İncin, gazetecinin mesleki faaliyetleri ve yaptığı röportajların terörize edilerek gazeteci aleyhine dava açıldığını söyledi. İncin ilk duruşmaya kadar tutuklu olan Ruken’in davasının, aynı soruşturma kapsamında yargılanan Jin News muhabiri Melike Aydın gibi beraat kararıyla sonuçlanacağını ifade etti. Avukat, davaya konu olan dijital materyallerin hiçbirinin gazeteciye ait olmadığını defalarca mahkeme heyetine sunsa da mahkemenin ısrarla Siber Suçlar Bürosundan gelecek raporu beklediğini vurguladı. Söz konusu raporların hazırlanmasının zaman aldığını belirten İncin, Ocak ayında rapor tamamlandığı takdirde mahkemenin karar vereceğini de sözlerine ekledi. 

 Gazetecinin uzatılan dava süreçlerine ilişkin de konuşan avukat İncin, “Tabi ki iyi niyetle hareket edilmediğini, özgür basına yönelik çok ciddi bir müdahalenin olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Burada muhalif düşünen, farklı düşünen kesimlerin haberlere erişim hakkının da engellendiğini söyleyebilirim.” dedi. 

 Zafer İncin şu şekilde devam etti: “‘Burada bizim istediğimiz şekilde haberleri yapmazsanız, sizi bir şekilde bir yerlere sıkıştırır ve sizi rahatsız ederiz. Baskı altına alırız ve bu işi yapamaz hale getiririz’ noktasında bir durum olarak değerlendirebiliriz ama ben yine de Anayasa Mahkemesi kararları doğrultusunda Ruken Demir’in de beraat edeceği kanaatindeyim.”

 CFWIJ’e konuşan Ruken ise "Bizi adliye koridorlarında süründürerek yıpratmaya çalışıyorlar ama onlar da bilmeli ki biz kendimizi biliyoruz ve mücadelemizi bu tür psikolojik baskılara karşın daha güçlü haberler ile sürdüreceğiz." ifadelerini kullandı. 

 Eş zamanlı operasyonlarla evlerine baskın yapılan gazeteciler Ruken Demir ve Melike Aydın dört günlük gözaltı süresinin ardından 16 Kasım 2019 tarihinde tutuklanmıştı. Ruken Demir, gözaltı süresince polisler tarafından darp edilmiş, cezaevi girişinde çıplak aramaya maruz kalmıştı. Gazeteci, tutukluluk süresinde de insanlık dışı birçok muameleye maruz bırakılmıştı. Sağlık sorunları doktor tarafından onaylanmasına rağmen hastaneye sevki gerçekleşmemiş, dışarıya bilgi sızdırdığı ileri sürülerek mektuplaşması dahi yasaklanmıştı. 115 günlük tutukluluk süresinin ardından gazeteci, 6 Mart 2020’de görülen ilk duruşmada yurtdışı yasağı ve adli kontrol şartıyla tahliye edilmişti. 

 Bir önceki duruşmada, mahkeme heyetinin değişmiş ve siber inceleme sonucunun beklenmesine karar verilerek dava bugüne ertelenmişti. 

 Eylül ayında adli tatilin sona ermesiyle birlikte şimdiye kadar on kadın gazeteci devam eden davaları için hakim karşısına çıktı. Yine mahkeme heyetinin değişmesi, bilirkişi raporlarının tamamlanmaması gibi gerekçelerle davalar ertelendi. İzlenen bu taktiklerin gazetecileri yıpratmak amacıyla yapıldığının farkındayız. Türk yetkililerden basın özgürlüğüne saygı duyarak, söz konusu yıldırma politikalarından vazgeçmelerini talep ediyoruz. Ruken Demir derhal beraat etmelidir.