Turkey: CFWIJ welcomes the release of imprisoned journalists Şehriban Abi and Nazan Sala
/April 2, 2021, Van – The first hearing of the trial against the imprisoned journalists Şehriban Abi and Nazan Sala was held in Van today. The hearing started with restrictions against many journalists and NGOs who wanted to follow the case and ended with journalists’ release. The court ruled the release of all imprisoned journalists conditionally. The next hearing will be held on July 2, 2021. The Coalition For Women In Journalism (CFWIJ) welcomes the court’s decision. However, we demand a similar decision to be set a precedent for all imprisoned journalists. Journalism is not a crime.
On October 6, 2020, journalists Şehriban and Nazan were detained during the raid at the Mesopotamia Agency’s Van office. Four days later, they were arrested for reporting about two Kurdish villagers named Servet Turgut and Osman Şiban, who were tortured and thrown from a national army helicopter. One of the victims of the torture, Servet Turgut, died from his injuries on September 30.
The indictment against journalists Şehriban and Nazan was completed on February 16, 2021, and officially accepted by the Van 5th High Criminal Court. The prosecutor requested a sentence of up to 15 years in prison on the charge of being members of an armed terrorist organization. Journalist Nazan Sala also faces up to 13 years in jail for accusations of spreading terrorist propaganda through the press.
The first hearing of the case was held Tat the Van 5th High Criminal Court today. The trial started with bans. Journalists and NGOs, who were wishing to follow the case, were not allowed into the courtroom. The limited number of journalists, who succeeded in entering the courtroom, were restricted by demanding to turn off their phones. Imprisoned journalists and their lawyers were present in the case.
SALA: I HAVE BEEN A JOURNALIST MORE THAN 15 YEARS, JOURNALISTICS SHOULD NOT BE RELATED TO THEIR OFFICIAL PRESS CARDS
According to MA, the trial started with the defence of journalist Nazan. Nazan protested that she was not counted as a journalist because she did not have press credentials, underlining she had been working for 15 years. Nazan said, “I had an official press card between 2010 and 2017. In 2017, my card was cancelled after the newspaper was closed with a statutory decree. After 2019’s local elections, I worked as a manager in the municipal press unit. Until a trustee is appointed. When I was dismissed from my job, I applied to the court. During this period, I tried to work as a freelance journalist. I worked for an agency that was legal and had reporters in many places. I won my case and got reinstated. Then I was imprisoned. If my workplace was to be raided, the municipality should have been raided."
Stating that she covered much news about the pandemic period so far, the journalist said that the news included in the indictment were deliberately selected. She also stated that ten newspapers she kept were considered among the evidence.
SALA: IF THE PRESS IS NOT FREE, NEITHER YOU ARE
Sala added that she faced serious health problems during her detention. She said, “I was able to continue my life through my inmates. There is an intervention against us journalists, especially Kurdish journalists.” Pointing the court board, “If the press is not free in a country, nobody will be, and neither you will. I want my release and acquittal,” she underlined.
ABI: IS IT A CRIME TO MAKE THE NEWS OF WOMEN AND CHILD ABUSE?
Imprisoned journalist, Şehriban Abi, stated that the news outlet she was working, is an official news agency. She asked the court how the stories about abuse of women and children could be counted as a criminal element. Stating that she was being tried on the charge of being affiliated with a terrorist organisation, Şehriban said that any evidence against her was not a crime. After the question of the court president about her notebook. She answered, "I am a journalist, in case my phone is lost or broken, I pass the numbers in my directory here". "I don't know who is a member of the organization, who is not, I don't know," she concluded.
Journalist Zeynep Durgut, also connected with SEGBİS from Şırnak, said the story she shared on TV on March 8, International Women's Day was considered as an element of crime in the indictment. Zeynep added, "The TV show I appeared, does not bother me. I am a journalist. What could be a crime in this country where hundreds of women are killed every day?” She requested her acquittal from the court.
The court continued with the attorney defence. After the defences, the court ordered the release of Şehriban Abi, Nazan Sala and other journalists on trial by imposing a judicial control condition and a travel ban. The second hearing of the case will be held on July 2, 2021.
CFWIJ has closely monitored the developments regarding the arrested journalists Şehriban Abi and Nazan Sala. We documented that the journalists were tortured and held in the male ward, facing deplorable conditions. The journalists endured malicious behaviour in prison, which violated human rights. During their 14-day quarantine, imposed as part of pandemic precautions, they were held in unhygienic conditions, their basic needs unmet. Despite the cold weather conditions in Van, the journalists were denied the necessities to stay warm. During their four-day detention, the journalists were not allowed to see their lawyers and were therefore unable to prepare their defence.
The Coalition For Women In Journalism welcomes our colleagues' release after 175 days, whereas, we demand their acquittal. As the coalition, we demand the Turkish state to put an end to its repression of journalists. Journalism is obliged to write facts. Journalists cannot be persecuted only because they contradict the interest relations of some authorities. No journalist can be unjustly imprisoned simply by showing the news they wrote as an element of a crime. We demand that the verdict in the case will set a precedent for other imprisoned journalists. Yet we reiterate once again: Journalism is not a crime!
Türkiye: CFWIJ tutuklu gazeteciler Şehriban Abi ve Nazan Sala’ya yönelik tahliye kararını memnuniyetle karşılıyor
2 Nisan 2021, Van – Tutuklu gazeteciler Şehriban Abi ve Nazan Sala ve tutuksuz yargılanan gazeteci Zeynep Durgut’a karşı açılan davanın ilk duruşması bugün Van’da görüldü. Davayı takip etmek isteyen birçok gazeteci ve sivil toplum kuruluşunun mahkeme salonuna alınmaması ve takip eden gazetecilere yönelik kısıtlamalarla başlayan duruşma, mahkemenin tahliye kararıyla sona erdi. Gazetecilerin hepsi, adli kontrol şartıyla tahliye edildi. Bir sonraki duruşma 2 Temmuz 2021 tarihinde görülecek. Gazetecilikte Kadın Koalisyonu (CFWIJ) olarak verilen kararı memnuniyetle karşılıyor, benzer kararın tutuklu tüm gazeteciler için emsal olmasını talep ediyoruz. Gazetecilik suç değildir.
6 Ekim 2020'de Mezopotamya Ajansı'nın (MA) Van bürosuna düzenlenen polis baskınıyla gözaltına alınan Jinnews muhabiri Şehriban Abi ve gazeteci Nazan Sala, Van’ın Çatak ilçe kırsalında operasyona çıkan askerlerin gözaltına alındığı Servet Turgut ve Osman Şiban’ın helikopterden atıldıklarını ortaya çıkan habere imza attıkları için tutuklanmıştı.
Gazeteci Abi ve Sala hakkındaki iddianame 16 Şubat 2021'de tamamlanmış, mahkeme tarafından resmen kabul edilmişti. Davanın ilk duruşması bugün Van 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Bugün görülen dava yasaklarla başladı. Davayı takip etmek isteyen gazeteci ve sivil toplum kuruluşları duruşma salonuna alınmadı. Alınan sınırlı sayıda gazetecinin ise telefonlarını kapatmaları talep edilerek kısıtlandı. Gizli görülmeye çalışılan davada tutuklu gazeteciler ve avukatları hazır bulundu.
SALA: 15 YILDIR GAZETECİYİM, GAZETECİLİK SARI BASIN KARTINA BAĞLI OLMAMALIDIR
MA’nın aktardığına göre, duruşma gazeteci Sala’nın savunmasıyla başladı. Sala mahkemede sarı basın kartı olmadığı için gazeteci olarak sayılmadığına tepki göstererek 15 yıldır mesleğini sürdürdüğünü vurguladı. Sala savunmasına, “2010 – 2017 yılları arasında sarı basın kartım vardı. 2017’de gazete KHK ile kapatıldıktan sonra kartım iptal edildi. 2019 yerel seçimleri sonrasında belediye basın biriminde müdürlük yaptım. Ta ki kayyım atanıncaya kadar. İşime son verilince mahkemeye başvurdum. Bu süreçte serbest gazetecilik yapmaya çalıştım. Yasal olan, bir sürü yerde temsilciliği ve muhabiri olan bir ajansta çalıştım. Davamı kazandım ve işe iade edildim. Sonrasında da tutuklandım. Benim işyerime baskın yapılacaksa, belediyeye baskın yapılmalıydı.” ifadeleriyle devam etti.
Pandemiye dair şimdiye kadar birçok haber yaptığını belirten gazeteci, iddianamede yer verilen haberlerin kasıtlı olarak seçildiğini söyledi. Deliller arasında evde bulundurduğu on gazete arşivinin suç unsuru sayıldığını belirten Sala, bulundurduğu arşive yönelik herhangi bir toplama kararı olmadığını söyledi.
SALA: BASIN ÖZGÜR OLMAZSA, SİZ DE OLAMAZSINIZ
Sala tutuklu bulunduğu sürede ciddi sağlık sorunlarıyla karşı karşıya kaldığını da sözlerine ekleyerek, Ben hayatımı koğuş arkadaşlarım vasıtasıyla sürdürebildim. Biz gazetecilere, özellikle Kürt gazetecilere uygulanan bir müdahale söz konusu. Bir ülkede basın özgür olmazsa kimse özgür olmaz, siz de olmazsınız. Tahliyemi ve beraatimi istiyorum." Savunmasını noktaladı.
ABİ: KADIN VE ÇOCUK İSTİSMARI HABERİ YAPMAK SUÇ MU?
Tutuklu diğer gazeteci Şehriban Abi de çalıştığı kurumun resmi bir haber ajansı olduğunu belirterek, yaptığı kadın ve çocuk istismarı haberlerinin suç unsuru olarak nasıl sayılabildiğini sordu. ‘Örgüt üyeliği’ suçlamasıyla yargılandığını belirten Abi, hakkındaki herhangi bir delilin suç olmadığını söyledi. Abi, mahkeme başkanı'nın “Dosyanda not defteri var, ona dair ne diyorsun?” sorusuna, "Ben gazeteciyim, telefonumun kaybolması ya da kırılması durumunda rehberimdeki numaraları buraya geçiriyorum" ifadeleriyle cevap verdi. Gazeteci, “Kim örgüt üyesidir, kim değildir ben bilmiyorum, bilemem" dedi.
Tutuksuz yargılanan ve Şırnak’tan SEGBİS ile bağlanan gazeteci Zeynep Durgut da 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde TV’de yaptığı haber paylaşımının iddianamede suç unsuru olarak kabul edildiğini söyledi. Durgut, "Canlı bağlandığım TV programı beni alakadar etmiyor. Ben gazeteciyim. Her gün yüzlerce kadının öldürüldüğü bu ülkede 8 Mart’ı aktarmanın nesi suç olabilir? Bunun hukuksuz olduğunu düşünüyorum. Yaptığım haberler kadın ve çocuk haberleridir, doğa haberleridir.” diyerek, mahkemeden beraatini talep etti.
Mahkeme avukat savunmalarıyla devam etti. Avukat savunmaların da ardından duruşma savcısı gazetecilerin tutukluluk hallerinin devam etmesini talep etti. Mahkeme, Şehriban Abi, Nazan Sala ve diğer yargılanan tutuklu gazetecilerin hepsine adli kontrol şartı ve yurtdışı yasağı ile tahliyesine karar verdi. Davanın ikinci duruşması 2 Temmuz 2021’de görülecek.
CFWIJ tutuklu gazeteciler Şehriban Abi ve Nazan Sala’ya yönelik gelişmeleri yakından takip etmeye devam ediyor. Gazetecilerin gözaltına alınmalarından tutuklanmalarına, gönderildikleri cezaevinden şimdiye kadar haklarında birçok insanlık dışı muameleyi kaydettik. 9 Ekim 2020’de tutuklanan gazetecilerin adli erkek koridorundaki bir koğuşta tutulduğunu ve insanlık dışı işkencelere maruz bırakıldığını kamuoyuyla paylaşmıştık.
Hazırlanan iddianamede, gazeteciler hakkında "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçlamasıyla yedi yıl altı aydan 15 yıla kadar hapis cezası istemi talep edildiğini, gazeteci Nazan Sala hakkında ayrıca "zincirleme şekilde basın yayın yoluyla terör örgütü propagandası yapmak" suçlamasıyla bir yıl on ay 15 günden 13 yıl 1 aya kadar hapis cezası istendiğini belirtmiştik.
Gazetecilikte Kadın Koalisyonu olarak 175 günün ardından gelen adaleti ve meslektaşlarımızın tahliye haberini memnuniyetle karşılıyor, ancak mahkeme heyetinden gazetecilerin beraatini talep ediyoruz. Koalisyon olarak, Türk devletinden gazetecilere yönelik uyguladığı baskılara son verilmesini talep ediyoruz. Gazetecilik mesleği gerçekleri yazmakla yükümlüdür. Kamuoyuyla paylaşılan haberler kimi mercilerin menfaat ilişkilerine ters düştüğü için yargılanamaz. Yargılanmamalıdır. Hiçbir gazeteci sadece yazdığı haber suç unsuru olarak gösterilerek haksız yere tutuklanamaz. Tutuklanmamalıdır. Davadaki kararın diğer tutuklu gazeteciler için de emsal olmasını talep ediyoruz ve yineliyoruz; Gazetecilik Suç Değildir!
***
Gazetecilikte Kadın Koalisyonu, kadın gazetecilere yönelik küresel bir destek örgütüdür. Dünyanın dört bir yanındaki birçok ülkedeki kadın gazeteciler için mentörlük projesine öncülük eden ve kadın gazeteciler için özgür basın ortamına odaklanan ilk örgüttür. Kadın Gazeteciler Koalisyonu olarak dünyanın herhangi bir yerindeki kadınlara yönelik her türlü suistimalin durumunu ayrıntılı bir şekilde belgelemekteyiz. Bireyler ile kurumları biraraya getiren sistemimiz, kadın gazetecilerin endüstride çalışmasına yardımcı olmak için gereken deneyim ve danışmanlığı bir araya getirir. Amacımız, kadın gazetecilerin güvenle çalışabileceği ve gelişebileceği güçlü bir mekanizma geliştirilmesine yardımcı olmaktır.
Daha fazla bilgi için web sitemizi ziyaret edebilirsiniz: www.womeninjournalism.org