Turkey: Details of Sibel Hürtaş’s detention revealed, “I can’t breathe”
/Read our statement in English
Turkey: Details of Sibel Hürtaş’s detention revealed, “I can’t breathe”
July 9, 2020, Ankara -- Artı TV Ankara correspondent Sibel Hürtaş wrote an article on July 6 detailing her detention last week while following the bar association protest.
Sibel was detained on July 3rd in front of the Turkish Grand National Assembly on grounds of not following the social distancing rules and was released only after six hours. She had tweeted that she was ill-treated during her detention.
On Monday the journalist wrote an article on her detention, including the abhorrent details.
According to the article published on ArtıGerçek, Sibel Hürtaş was among a group of journalists who wanted to get past the police barrier and record the protest. Sibel was wearing her IFJ card identifying her as press when she was pushed away by a civil clothes policeman claiming “she didn’t have any business there”.
When Sibel insisted on reporting and went by the bar associations’ chairs she was taken to a police car. Opposition deputies rejected the detention by blocking the police car, yet one of the policemen yelled at the police car driver “run them over”.
On the way to the Kavaklıdere Police Station, a woman police officer who weighs around 100 kilos sat on and pushed her body weight on Sibel purposefully while she was warning the police that they were committing a crime [breaking of social distancing rules is not punishable by detention]. When Sibel yelled “I can’t breathe, you are going to kill me”, Sibel claims the policewoman covered Sibel’s mouth and nose and yelled: “die, die, I want you to die, you scum woman”.
The torturous acts Sibel suffered during the time she was kept under detention were reported by the Human Rights Foundation of Turkey. Sibel wrote in her article that she still feels pain around her torso, arms, and neck.
Coalition For Women In Journalism urges police authorities to obey the laws and international rules prohibiting torture. Turkey has a sad history of enforced disappearances and killed journalists under arrest. We are following the human rights abuses journalists face all around the world.
...
The Coalition For Women In Journalism is a global organization of support for women journalists. The CFWIJ pioneered mentorship for mid-career women journalists across several countries around the world, and is the first organization to focus on the status of free press for women journalists. We thoroughly document cases of any form of abuse against women in any part of the globe. Our system of individuals and organizations brings together the experience and mentorship necessary to help female career journalists navigate the industry. Our goal is to help develop a strong mechanism where women journalists can work safely and thrive.
Follow us on Instagram @womeninjournalism and Twitter @CFWIJ. Our website is WomenInJournalism.org and we can be reached at press@womeninjournalism.org
Basın bildirimizin Türkçesini okuyun
Sibel Hürtaş’ın sosyal mesafe bahanesiyle gözaltında gördüğü muameleyi kınıyoruz
9 Temmuz 2020, Ankara -- Artı TV Ankara temsilcisi Sibel Hürtaş, geçen hafta baro başkanlarının protestosu sırasında gözaltına alındığı sırada yaşadıklarını 6 Temmuz tarihli yazısında detaylarıyla anlattı.
Sibel Hürtaş 3 Temmuz tarihinde çoklu baro yasa tasarısına karşı TBMM önünde bekleyen baro başkanlarının eylemini haber yapmak isterken sosyal mesafe kurallarına uymadığı gerekçesiyle gözaltına alınmış, altı saat ardından serbest bırakılmıştı. İşlemler öncesi polis aracında tutulan Hürtaş twitter’dan kötü muameleye maruz kaldığını duyurmuştu.
Sibel Hürtaş’ın gözaltına alınmasına karşı çıkan muhalefet milletvekilleri ile avukatlar da polisler tarafından darpedilmişti.
Hukuksuz “gözaltı” sürecinin detaylarını Artı Gerçek’e yazan Hürtaş olay tarihinden itibaren halen üst bedeninde ağrılar bulunduğunu, polisler tarafından götürüldüğü hastanede detaylı muayene edilmediğini ancak TİHV hekimleri tarafından vücudundaki izlerin raporlandığını belirtti.
“Bir garip gözaltı hikayesi” başlıklı yazıda Hürtaş IFJ basın kimliği olmasına rağmen polis tarafından bariyerlerle karşılaştığını, “senin burda işin yok” cümlesine cevaben işinin gazetecilik olduğunu hatırlattığı zaman ise kolu bükülerek sıcak bir polis aracına götürüldüğünü yazdı.
Gazeteci dehşet verici detayları yazısında şu cümlelerle aktardı: “Çok sayıda milletvekili 'Ne yapıyorsunuz?' diye bu haksızlığa tepki gösterirken, bir polis ısrarla arabanın camını açtırıp, şoföre 'ez geç, ez geç' diye bağırdı.
Evet bir sivil polis, bir polis arabasının şoförüne milletvekillerini “ezmesi” talimatını verdi.
O da ezdi, geçti!
Meclis bahçesinden kaçırılmam tam olarak böyle oldu.
Ben çıktım ama görüntüleri incelediğimde gördüm ki; ben çıktıktan sonra bu polis müdahalesi daha da büyüyordu. Çevik kuvvet caddeyi kapatıyor, kavga büyüdükçe büyüyor. Bu olan bitene ben de arabanın içinde tepki gösterdim, "Suç işliyorsunuz, suç işliyorsunuz, suç işliyorsunuz" diye uyardım. Ben konuşunca, yanımda oturan 100-120 kilo ağırlığındaki kadın polis, beni susturmak için üzerime oturdu. Bense 48 kiloyum!
Kolunu boynuma dolayarak, boğazımı sıktı. Polis o kadar kuvvetliydi ki, o anlar boyunca nefes alamadım ve zar zor “Nefes alamıyorum” dedim. Bunun üzerine diğer eliyle ağzımı ve burnumu kapayıp, iri bedeniyle üzerime abandı ve "öl,öl, öl, adi iğrenç kadın öl, ölmeni istiyorum", "Seni öldürmek istiyorum" diye bağırdı. Ben nefessiz kalınca da öyle sanıyorum, korkudan ağzımdan ve burnumdan elini çekti. Ama boğazımı sıktığı kolunu çekmedi ve kilometrelerce yolu böyle gittik.”
Üç farklı hastanede adli muayenesi yapılırken kendisine işkence ettiği iddia edilen polis memurunun ısrarla Hürtaş’ı takip etmesi ve Kavaklıdere Polis Karakolu’nda hukuksuz gözaltı işleminin “polis memurlarını darp etmek” şeklinde çarpıtıldığına değinen Hürtaş Türkiye’deki gazeteciliğe yönelik baskıları ve insan hakları ihlallerini bir kez daha gözler önüne sermiş oldu.
Gazetecilikte Kadın Koalisyonu olarak Sibel Hürtaş’a geçmiş olsun dileklerimizi sunarken yetkilileri kanun ve uluslararası metinlere uygun davranmaya davet ediyoruz. Gazetecilerin gözaltında kaybetme ve işkence riski ile karşı karşıya kaldığı Türkiye, “ Birleşmiş Milletler İşkence ve Diğer Zalimane, Gayri İnsani veya Kötü Muamele ve Cezaya Karşı Sözleşme”nin taraflarındandır. Gazeteciler üzerindeki her türlü baskının takipçisiyiz.
...
Gazetecilikte Kadın Koalisyonu, kadın gazetecilere yönelik küresel bir destek örgütüdür. Dünyanın dört bir yanındaki birçok ülkedeki kadın gazeteciler için mentörlük projesine öncülük eden ve kadın gazeteciler için özgür basın ortamına odaklanan ilk örgüttür. Kadın Gazeteciler Koalisyonu olarak dünyanın herhangi bir yerindeki kadınlara yönelik her türlü suistimalin durumunu ayrıntılı bir şekilde belgelemekteyiz. Bireyler ile kurumları biraraya getiren sistemimiz, kadın gazetecilerin endüstride çalışmasına yardımcı olmak için gereken deneyim ve danışmanlığı bir araya getirir. Amacımız, kadın gazetecilerin güvenle çalışabileceği ve gelişebileceği güçlü bir mekanizma geliştirilmesine yardımcı olmaktır.
Daha fazla bilgi için web sitemizi ziyaret edebilirsiniz: www.womeninjournalism.org.
Gazeteci Sibel Hürtaş, gözaltında yaşadıklarını yazdı:
— Sibel Hürtaş (@Sibelhurtas) July 8, 2020
Polis üzerime oturdu, boğazımı sıktı; 'Nefes alamıyordum!'
"Bir sivil polis, bir polis arabasının şoförüne 'milletvekillerini ez' talimatını verdi" https://t.co/bV19ctfFkJ