Turkey: Hülya Kılınç still behind bars for doing her job

1593007078048-ocmocmoc.jpg

Read our statement in English

The Coalition For Women In Journalism has been following the first hearing of the case against ODATV journalist Hülya Kılınç and her colleagues.

June 24, 2020, Istanbul -- The Coalition For Women In Journalism has been following the first hearing of the case against ODATV journalist Hülya Kılınç and her colleagues. Kılınç has spent the last 110 days in solitary confinement.

Kılınç, who is being accused of “disclosing confidential state information” for reporting the funeral of a National Intelligence Agency official, gave her first defense statement today.

Read the previous report about Kılınç’s imprisonment here:

https://womeninjournalism.org/cfwij-press-statements/turkey-one-more-woman-journalist-arrested-for-being-anti-state?rq=k%C4%B1l%C4%B1n

Odatv reporter Hülya Kılınç said that she faced such an accusation for the first time in her 20-year career of journalism.

"In the report I prepared, I didn't expose the identity, family, and duty of the martyr and other MİT personnel. I used a very attentive and careful style in the report. If I had revelation purposes, I would no doubt prepare a very different report and use very different sentences.

I repeat; the purpose of the report is that our martyr was buried in Manisa and the official ceremony that our martyr deserved was not held. I didn't do any criminal activity. I had no intent and purpose to commit a crime."

Apart from being a journalist, I am a mother, a woman with a 17-year-old boy, and in every martyr news, I feel the pain of mothers who lost their children in my heart like every mother. When I heard that we had martyrs in Libya, I felt the same pain as a mother.” said Kılınç during her defense statement.

The court decided to continue the trial of Hülya Kılınç under imprisonment while releasing Barış Terkoğlu of ODATV and Ferhat Çelik and Aydın Keser of Yeni Yaşam on the condition of judicial control.

The next hearing will be held on September 9th 2020.

The Coalition For Women In Journalism urges the Turkish government to stop putting journalists behind bars and the de facto pre-trial detention of journalists that are being ruled in the absence of their lawyers which is a breach of the rule of law.

...

The Coalition For Women In Journalism is a global organization of support for women journalists. The CFWIJ pioneered mentorship for mid-career women journalists across several countries around the world, and is the first organization to focus on the status of free press for women journalists. We thoroughly document cases of any form of abuse against women in any part of the globe. Our system of individuals and organizations brings together the experience and mentorship necessary to help female career journalists navigate the industry. Our goal is to help develop a strong mechanism where women journalists can work safely and thrive.

Follow us on Instagram @womeninjournalism and Twitter @CFWIJ. Our website is WomenInJournalism.org and we can be reached at press@womeninjournalism.org

Basın bildirimizin Türkçesini okuyun

Türkiye: Hülya Kılınç’ın gazetecilik faaliyetlerinden tutukluluğu devam ediyor

24 Haziran 2020, İstanbul -- Gazetecilikte Kadın Koalisyonu Libya’da yaşamını yitirdikten sonra Manisa’da toprağa verilen MİT görevlisinin cenazesiyle ilgili haberler nedeniyle tutuklu olan Odatv muhabiri Hülya Kılınç ve meslektaşlarının 110 gün sonra hakim karşısına ilk defa çıktığı duruşmayı gözlemleyerek değerlendirdi.

OdaTV muhabiri Hülya Kılınç TCK 329/1"Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri açıklayan kimseye beş yıldan on yıla kadar hapis cezası verilir."

MİT Kanunu 27. madde: "Millî İstihbarat Teşkilatının görev ve faaliyetlerine ilişkin bilgi ve belgeleri, yetkisiz olarak alan, temin eden, çalan, sahte olarak üreten, bunlar üzerinde sahtecilik yapan ve bunları yok eden kişiye dört yıldan on yıla kadar hapis cezası verilir.

MİT mensupları ve ailelerinin kimliklerini, makam, görev ve faaliyetlerini herhangi bir yolla ifşa edenler ile MİT mensuplarının kimliklerini sahte olarak düzenleyen veya değiştiren ya da bu sahte belgeleri kullananlara üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezası verilir.

Birinci ve ikinci fıkra kapsamındaki bilgi ve belgelerin basın ve medya yoluyla yayımlanması, yayılması veya açıklanması hâlinde üç yıldan dokuz yıla kadar hapis cezası verilir.” maddeleri gereğince tutuklanmaya sevkedilmiş ve dört aydır tecrit koşullarında Silivri cezaevinde tutukluluğuna devam edilmekteydi. Konuya ilişkin bildirimizi buradan inceleyebilirsiniz: https://womeninjournalism.org/cfwij-press-statements/turkey-one-more-woman-journalist-arrested-for-being-anti-state?rq=k%C4%B1l%C4%B1n

Habeas Corpus ilkesinin çiğnendiği uzun süren tutukluluk sürecinin ilk durağı olan duruşmada Kılınç bugün savunmasını şu ifadelerle verdi:

“20 yıllık gazeteciyim olduğunu ve hayatımda ilk defa bu kadar ağır bir suçlamayla karşılaşıyorum,

"Hazırladığım haberde; şehidin kimliğini, ailesini, görevini ve diğer MİT personelini deşifre etmedim. Haberde çok özenli ve dikkatli bir üslup kullandım. Eğer deşifre amacım olmuş olsaydı, şüphesiz çok farklı bir haber hazırlardım ve çok farklı cümleler kullanırdım.

"Şehidin ailesinin ve akrabalarının incinmemesi için hem haber öncesi görüşmemde, hem de haberi hazırlarken çok dikkat ettim. Ben yalnızca gazetecilik yapmak, kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla haberi hazırladım.

"Tekrar ediyorum. Haberin amacı "Şehidimizin Manisa'da defnedilmesi ve şehidimize hak ettiği resmi törenin yapılmaması"dır. Suç teşkil eden herhangi bir fiilim yoktur. Suç işleme niyet ve kastım bulunmamaktadır.

"Suç işlediğime inanmıyorum. (Yalnız ben değil, beni tanıyan, olayı inceleyen vicdanı olan ve makul akla sahip hiç kimsenin de benim suçlu olmadığım konusunda hemfikir içerisinde olduklarını biliyorum.)

Mahkemenizden tutukluluğumun kaldırılmasını ve beraatimi talep ediyorum.” (bianet)

8 kişin yargılandığı davada mahkeme Barış Terkoğlu, Ferhat Çelik ve Aydın Keser'i adli kontrol şartıyla tahliye etti. Barış Pehlivan, Hülya Kılınç, Murat Ağırel ve Eren Ekinci'nin ise tutukluluk halinin devamına karar verdi ve bir sonraki celseyi 9 Eylül’e erteledi.

Gazetecilikte Kadın Koalisyonu, uzun tutukluluk sürelerinin Anayasa’ya aykırılığına dikkat çekerken Türkiye hükümetine gazetecileri parmaklıklar ardından çıkarmaları konusunda çağrıda bulunuyor.

...

Gazetecilikte Kadın Koalisyonu, kadın gazetecilere yönelik küresel bir destek örgütüdür. Dünyanın dört bir yanındaki birçok ülkedeki kadın gazeteciler için mentörlük projesine öncülük eden ve kadın gazeteciler için özgür basın ortamına odaklanan ilk örgüttür. Kadın Gazeteciler Koalisyonu olarak dünyanın herhangi bir yerindeki kadınlara yönelik her türlü suistimalin durumunu ayrıntılı bir şekilde belgelemekteyiz. Bireyler ile kurumları biraraya getiren sistemimiz, kadın gazetecilerin endüstride çalışmasına yardımcı olmak için gereken deneyim ve danışmanlığı bir araya getirir. Amacımız, kadın gazetecilerin güvenle çalışabileceği ve gelişebileceği güçlü bir mekanizma geliştirilmesine yardımcı olmaktır.

Daha fazla bilgi için web sitemizi ziyaret edebilirsiniz: www.womeninjournalism.org.

press@womeninjournalism.org