Turkey: Journalist Sadiye Eser's trial adjourned for the fifth time
/READ TURKISH STATEMENT BELOW.
September 21, 2021, Istanbul – The fifth hearing of the trial against journalist Sadiye Eser was held in Istanbul today. The court adjourned the case for the fifth time, demanding the missing elements be completed. The next hearing will be held on November 18, 2021. The Coalition For Women In Journalism (CFWIJ) condemns the constant postponement of the trials. We consider these practices are aiming to intimidate journalists. We demand the Turkish authorities to manage the process fairly and give a verdict of the journalist’s acquittal immediately.
The fifth hearing of the trial against journalist Sadiye Eser and Mezopotamya Agency (MA) reporter Sadık Topaloğlu was held today at the Istanbul 22nd High Criminal Court. The journalists were sued on the charge of "being a member of a terrorist organization". Sadiye and the journalists' lawyers Sercan Korkmaz and Mahmut Erol attended today's hearing. The witness Özgür Baran, who was planned to be brought to the court in the previous hearing, did not attend the trial today. The court ruled the missing elements be completed and adjourned the next hearing to November 18, 2021.
Today, the lawyer Mahmut Erol demanded a withdrawal of the witness testimony to be heard as he never appeared in court since the trial had started. Lawyer Sercan Korkmaz additionally requested journalists’ travel ban be lifted. The court decided to send an invitation to the addresses where the witness was present for the next hearing. The court also rejected the journalists’ request for the travel ban to be lifted. Journalists face a prison sentence of up to 15 years, if they are convicted.
Speaking to CFWIJ, Sadiye said the court has sent notices to the addresses of the witness Özgür Baran, who was being testified since the hearings began, but the witness never appeared in any hearings. “This proves what the witness said were false statements. Taking this into account, a verdict of acquittal should be rendered. Our colleague was acquitted as a result of the inconsistent statements given by the same witness,” Sadiye told CFWIJ. “Authorities are aiming to intimidate journalists by the trials arranged against whoever works in the Kurdish media,” the journalist added.
Sadiye Eser was detained after leaving the MA’s office on November 29, 2019, and was arrested on December 2, 2019, over a charge of being a member of an armed terrorist organization", but was released conditionally at the first hearing which was held on March 26, 2020.
In the indictment of the case, Sadiye Eser's travels abroad were cited as evidence, her resistance to inform the police about the password of her mobile phone which was seized by the police during her detention was accepted as "organizational behaviour". Also, Kurdish songs in the journalist's MP3 player were counted among the evidence in the indictment.
The Coalition For Women In Journalism closely monitors the court cases against women journalists in Turkey. Journalists are unfairly prosecuted on terrorism charges of their social media posts or the report they wrote. We reiterate that journalism is not a crime, and we demand the Turkish authorities to put an end to legal persecution to intimidate the journalists. Sadiye is a journalist. She should be acquitted from all baseless charges she faces immediately.
Türkiye: Gazeteci Sadiye Eser’in duruşması beşinci kez ertelendi
21 Eylül 2021, İstanbul – Gazeteci Sadiye Eser’in yargılandığı davanın beşinci duruşması bugün İstanbul’da görüldü. Mahkeme eksik unsurların giderilmesini talep ederek davayı beşinci kez erteledi. Bir sonraki duruşma 18 Kasım 2021 tarihinde görülecek. Gazetecilikte Kadın Koalisyonu (CFWIJ) açılan davaların gazetecileri yıpratma amacı taşıyarak sürekli ertelenmesini kınıyor. Türk yetkililerden gazeteciye yönelik süreci adil yöneterek beraat kararı verilmesini talep ediyoruz.
Gazeteci Sadiye Eser’in Mezopotamya Ajansı (MA) muhabiri Sadık Topaloğlu ile birlikte “örgüt üyeliği” suçlamasıyla yargılandığı davanın beşinci duruşması bugün İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Duruşmaya gazeteci Eser ve avukatları Sercan Korkmaz ve Mahmut Erol katıldı. Bir önceki duruşmada salona getirilerek dinlenmesi talep edilen tanık Özgür Baran bugün görülen davaya da katılmadı. Mahkeme iddia makamının eksik unsurların giderilmesi talebini kabul ederek bir sonraki duruşmayı 18 Kasım 2021 tarihine erteledi.
Bugün görülen duruşmada gazetecilerin avukatı Mahmut Erol tanığın dinlenmesinden vazgeçilmesini ve dosyanın karara çıkmasını talep etti. Sercan Korkmaz ise Eser ve Topaloğlu’nun yurt dışı yasağının kaldırılmasını istedi. Mahkeme, tanığın bulunduğu adreslere davetiye çıkarılarak SEGBİS ile hazır edilmesine karar verdi. Eser ve Topaloğlu’nun yurt dışı yasağının kaldırılması talebini de reddetti.
Gazeteci Eser ve Topaloğlu, terör suçlamalarından yedi yıl altı aydan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanıyor.
Dava sürecine yönelik CFWIJ’e konuşan Eser, mahkemenin duruşmalar başladığından beri hakkında ifade veren tanık Özgür Baran’ın bulunduğu adreslere tebligat gönderdiğini, ancak tanığın hiçbir duruşmaya katılmadığını söyledi. Gazeteci, “Bu bile başlı başına tanığın söylediklerinin yalan beyanlar olduğunu gösteriyor. Bu durum dikkate alınarak beraat kararı verilmesi gerekiyor. Daha önce aynı tanığın başka bir meslektaşımız üzerine verdiği ifadelerin çelişkili olması sonucu meslektaşımız beraat etti. Bu gözetilmelidir.” ifadelerini kullandı. Kürt medyasında çalışan gazetecilere yönelik açılan davalarla yıldırılmaya çalışıldığını sözlerine ekleyen gazeteci, “Gerçeğin ortaya çıkma gibi bir huyu var. Bugün olmazsa da yarın mutlaka ortaya çıkar.” şeklinde konuştu.
Sadiye Eser, 29 Kasım 2019'da MA ofisinden çıktıktan sonra gözaltına alınmış ve 2 Aralık 2019'da gizli tanık ifadeleriyle “örgüt üyeliği” gerekçe gösterilerek tutuklanmış ancak 26 Mart 2020 tarihinde görülen ilk duruşmada adli kontrol şartıyla tahliye edilmişti.
Davaya yönelik hazırlanan iddianamede Sadiye Eser’in yurtdışına yaptığı seyahatler delil olarak gösterilmiş, gözaltına alındığı sırada polis tarafından el konulan cep telefonuna ait şifreyi, polislere bildirmemesi “örgütsel tavır” olarak kabul edilmişti. Ayrıca gazeteciye ait MP3 müzik çalar içerisinde yer alan Kürtçe şarkılar da iddianamedeki deliller arasında sayılmıştı.
Gazetecilikte Kadın Koalisyonu olarak Türkiye’deki kadın gazetecilere yönelik açılan davaları yakından takip ediyoruz. Gazeteciler sosyal medya paylaşımları ya da yazdıkları haberler gerekçe gösterilerek terör suçlamalarından haksız yere yargılanıyorlar. Koalisyon olarak gazeteciliğin suç olmadığını yineliyor, Türk yetkililerden gazetecilere yönelik baskılara son vermelerini talep ediyoruz.