Turkey: Women journalists are trying to be jailed by the state
/READ TURKISH STATEMENT BELOW.
June 15, 2021, Diyarbakır - A lawsuit was filed against journalist Ayşe Kara over her articles and her membership in the Free Journalists' Association (ÖGC). If convicted, Ayşe will be sentenced to prison for up to 15 years. The first hearing of the case against Ayşe was held today. The court ruled that the international travel ban imposed on Kara should continue. The next hearing will be held on November 9, 2021.
A lawsuit was filed against journalist Ayşe Kara, who was detained in June 2020 as part of the investigation into the activities of the Democratic Society Congress (DTK). She was released conditionally on the charge of being a member of a terrorist organisation. The indictment within the scope of the investigation was accepted by the Diyarbakır 5th High Criminal Court. The march of the Peace and Democracy Party (BDP) in Mardin she followed in 2016 was also cited as an element of the crime.
Ayşe took the floor to defend herself today and pointed out that she is not a member of the Democratic Society Congress (DTK) and she went to its building to make news as a journalist. Her lawyer Resul Temur also stated that Ayşe has been working as a journalist for a long time. He demanded that the condition of judicial control be lifted so that Kara could go to see her family.
The court ruled to the continuation of the condition of judicial control and international travel ban. The next hearing postponed to November 9, 2021.
Speaking to CFWIJ about the lawsuit against Ayşe Kara, Mesopotamia Women Journalists Platform (MGKP) Spokesperson Ayşe Güney said, “The news made by our colleague is shown as if it is a criminal element. This is a phenomenon that shows the point Turkey has reached in terms of press freedom.” “Because in Turkey, it has become impossible for the press to report on any event,” she followed.
“Especially for our female colleagues, Turkey has become more dilapidated. We are unable to do our job. Now, journalism directed by the government. This is the reason that they are aiming to silence the free press by methods such as detention, arrest, heavy penalties, exile and expulsion from the country,” she quoted.
On June 27, 2020, Journalist Ayşe Kara was detained as part of an investigation launched by the Diyarbakır Chief Public Prosecutor's Office for the Democratic Society Congress (DTK). Kara was accused of terrorism charges due to being a member of the Free Journalists' Association (ÖGC), which was closed by Statutory Decrees (KHK) issued under the State of Emergency (OHAL). She was released with a condition of a ban to leave the country.
Turkey is one of the top countries that use legislation to jail its journalists. Between January and June 2021, at least 56 women journalists were subjected to legal harassment by the state. CFWIJ documented that Turkey is the leading country with the highest number of cases of legal harassment, as of June 15. Authorities should give up using legislation to send journalists behind bars.
The Coalition For Women In Journalism urges Turkish authorities to create a safer environment for women journalists in the country. Women journalists who do their profession shouldn’t be on trial. The state should respect freedom of speech. Journalism is not a crime.
Türkiye: Yasal yollarla kadın gazeteciler hapsedilmeye çalışılıyor
15 Haziran, 2021, Diyarbakır - Gazeteci Ayşe Kara hakkında, yazdığı haberler ve Özgür Gazeteciler Cemiyeti’ne (ÖGC) üye olduğu gerekçe gösterilerek açılan davanın ilk duruşması Diyarbakır 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Mahkeme, Kara hakkında uygulanan yurt dışı yasağının devam etmesine karar verdi. Bir sonraki duruşma 9 Kasım 2021’de görülecek.
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) faaliyetlerine yönelik yürütülen soruşturma kapsamında 26 Haziran 2020’de gözaltına alınan ve adli kontrol şartıyla serbest bırakılan gazeteci Ayşe Kara hakkında, “örgüt üyeliği” suçlamasıyla dava açıldı. İddianamede gazeteci Kara hakkında ‘örgüt üyeliği’ suçlamasıyla 15 yıla kadar hapis cezası talep edildi. Kara’nın, Barış ve Demokrasi Partisi’nin (BDP) 2016’da Mardin’de düzenlediği yürüyüş sırasında yaptığı haber takibi de suç unsuru olarak gösterildi.
Savunmasını yapan Kara, DTK üyesi olmadığını, DTK binasına yalnızca haber yapmak amacıyla gittiğini belirtti. Kara’nın avukatı Resul Temur, müvekkilinin uzun süredir serbest gazetecilik yaptığına yönelik kanıtları mahkemeye sundu. Kara’nın ailesinin yanına gidebilmesi için adli kontrol şartının kaldırılmasını talep etti.
Mahkeme, adli kontrol kapsamında uygulanan yurtdışına çıkma yasağının devam etmesine karar verdi. Bir sonraki duruşma ise 9 Kasım 2021 tarihine ertelendi.
CFWIJ’e Ayşe Kara’ya açılan davaya dair konuşan Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu (MGKP) Sözcüsü Ayşe Güney, “Meslektaşımızın yaptığı haberler bir suç unsuruymuş gibi gösteriliyor. Bu Türkiye’nin basın özgürlüğü açısından geldiği noktayı da gösteren bir olgu. Çünkü Türkiye’de basının herhangi bir toplumsal hareketi ya da halkın bir söylemini bile haberleştirmesi artık mümkün olamaz bir hale geldi. Özellikle kadın meslektaşlarımız için Türkiye daha yaşanılamaz bir hale gelmeye başladı. Mesleğimizi yapamaz hale geldik. Artık hükümetin yönlendirdiği bir gazetecilik söz konusu, bu duruma karşı çıkan da bir avuç muhalif medya, özgür basın. O yüzden gözaltı, tutuklama, ağır cezalarla yargılama, sürgün etme ve ülkeden gönderme gibi yöntemlerle özgür basını susturmaya çalışıyorlar.” ifadelerini kullandı.
Ayşe Kara, 27 Haziran 2020’de iyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Demokratik Toplum Kongresi’ne (DTK) yönelik başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınmıştı. Kayapınar ilçesinde bir arkadaşı ile restaurantta yemek yediği sırada polislerce gözaltına alınan Kara İl Emniyet Müdürlüğünde yapılan sorgusunda “yasadışı örgüt üyesi olmak” ile suçlandı. Adli kontrolü ile serbest bırakıldı.
Türkiye, kadın gazetecilerin yasal yollarla susturulmaya çalışıldığı ülkelerin başında geliyor. Bu yılın Ocak ayından itibaren en az 56 kadın gazeteci yasal yollarla taciz edilmiş ve gazetecilik yapmaları yargılamalarla engellenmeye çalışılmıştır. Kadın gazetecilere yönelik yasal yolla şiddet kategorisinde Türkiye, dünyada ilk sırada gelmektedir. Yetkililer, gazetecileri bu taktikle susturmaya çalışmaktan vazgeçmelidir.
Gazetecilikte Kadın Koalisyonu, Türk yetkililerden gazetecilere mesleklerini icra ederken özgür ve güvenli bir ortam sağlamasını talep ediyor. Mesleğini en iyi şekilde icra etmeye çalışan kadın gazeteciler yargılanmamalıdır. İfade ve haber alma-verme özgürlüğüne saygı duyulmalıdır. Gazetecilik suç değildir.